Şirket yöneticilerine güven dibi gördü, boşluğu yapay zeka doldurdu

Şirket liderleri ile çalışanlar arasındaki güven uçurumu hızla derinleşiyor. HP’nin 2025 İş İlişkileri Endeksi, çalışanların üst düzey yöneticilere olan inancının rekor seviyede düştüğünü ortaya koydu.

Ankete katılan Birleşik Krallık çalışanlarının sadece %14’ü, şirket yönetiminin doğru kararları alacağına güveniyor. Bu büyük güven eksikliği, çalışanları iş yerinde destek bulmak için yeni bir müttefike yöneltiyor: Yapay zeka.

Araştırmaya katılan çalışanların büyük bir çoğunluğu, lider kadronun eksik olduğu iki temel alanı işaret etti: Empati eksikliği (%86) ve şeffaf iletişim eksikliği (%86).

Ama güven krizi sadece iletişimle sınırlı değil; çalışanların beşte ikisi (%41), şirketlerinin insanlardan çok karı önceliklendirdiğini düşünüyor. Geçen yıla göre 12 puan düşüşle, üst düzey yöneticilere duyulan güvenin bu kadar azalması, iş gücünün kendilerini yeterince desteklenmiş hissetmediğinin açık bir kanıtı.

Yapay zeka, liderlik boşluğunu kapatıyor

Liderlikteki bu boşluk, teknolojinin iş yerinde beklenmedik bir rol üstlenmesine neden oluyor. Yapay zeka gibi yeni araçlar, çalışanların işlerini tamamlama şekli üzerinde onlara daha fazla kontrol ve özerklik sağlıyor.

Günümüzde Birleşik Krallık’taki çalışanların dörtte üçü (%76), üretkenlik, içerik oluşturma ve veri analizi gibi alanlarda kendilerine yardımcı olması için iş yerinde yapay zeka kullanıyor. Hatta iş yerinde mutlu olduğunu söyleyen çalışanların beşte ikisi, şirket tarafından sağlanan yapay zeka araçlarını günlük rutinlerinin bir parçası haline getirmiş durumda. Bu da doğru araçlarla donatılmış olmanın, çalışan memnuniyetinde ne kadar büyük bir fark yarattığını gösteriyor.

HP Kuzey Avrupa Genel Müdürü Neil Sawyer, bu durumu şöyle açıklıyor: “Yapay zekaya erişimi demokratikleştiren, eğitim sağlayan ve teknolojiyi günlük iş akışlarına entegre eden işletmeler, halihazırda daha yüksek memnuniyet ve sadakat seviyeleri görüyor.

Teknolojinin sunduğu bu destek, sadece üretkenliği değil, aynı zamanda iş-yaşam dengesini de iyileştiriyor. Çalışanların dörtte üçü (%76), teknolojinin iş-yaşam dengelerini düzelttiğini belirtiyor. Bu, üretkenlik araçlarının gerçekten de çalışanların zamanını tekrarlayan ve idari görevlerden kurtararak onlara nefes alma alanı yarattığının bir kanıtı.

Z kuşağı, özerklik için ücretten fedakarlık yapıyor

Çalışanlar sadece teknolojiyi değil, aynı zamanda daha fazla esneklik ve özerkliği de talep ediyor. Araştırmanın ilgi çekici sonuçlarından biri, Z kuşağı çalışanlarının beşte dördünün, daha fazla esneklik ve işlerini yapma konusunda daha fazla serbestlik uğruna ücretlerinden bir miktar gönüllü olarak feragat etmeyi tercih etmesi oldu. Bu veri, yeni nesil için maaşın ötesindeki değerlerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

HP, geleceğe yönelik olarak işverenlere üç temel alana odaklanma çağrısı yapıyor:

Liderlik: Açık iletişimi teşvik etmek için empati ve şeffaflıkla liderlik etmek.

Yatırım: Çalışanları ihtiyaç duydukları kaynaklarla donatmak için araç ve becerilere yatırım yapmak.

Esneklik: Çalışanlara daha fazla özerklik sağlamak için hibrit çalışma modellerini güçlendirmek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir