İmamoğlu’ndan Balıklı Rum Hastanesi Vakıf Lideri Yuvanidis’e reaksiyon: ‘Kimseyi kovmaya gücünüz yetmez hele beni hiç yetmez’

Geçen haftalarda yanan Balıklı Rum Hastanesi’nin Vakıf Lideri Konstantin Yuvanidis, Sabah gazetesine verdiği röportajda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarlığını belirtirken, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nu da eleştirmişti.

Yuvanidis şöyle demişti:

“Allah devletimizden razı olsun. Cumhurbaşkanımız bizi hiç yalnız bırakmadı. Evvel Allah’a sonra Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım. Yangın üzerinden kimse gösteri yapmamalı bence. İmamoğlu İstanbul’un belediye lideri, her kısmın problemleriyle yakından ilgilenmeli. İmamoğlu bir tek yangın günü geldi, sonra gelmedi de aramadı da. Bütün partilerin liderleri yangın sonrası bizi aradı, ziyaret edenler de oldu. Bir tek Kılıçdaroğlu ne aradı ne de ziyaret etti. Bunu da bir düşünmek lazım.”

Gazetede yayınlanan röportaja reaksiyon gösteren İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ise Yuvanidis’i telefonla arayarak, yangından sonra kendisiyle yaptığı görüşmeleri neden anlatmadığını sordu ve Yuvanidis’e reaksiyon gösterdi.

İBB Lideri İmamoğlu, telefondan Yuvanidis’e şunları söyledi:

“KİMSEYİ KOVMAYA GÜCÜNÜZ YETMEZ, HELE BENİ HİÇ YETMEZ BUNU BİLİN

Sadece sizin röportajınızdan rahatsızım. Sizi arama muhtaçlığı hissettim. Benim yalnızca yangın günü geldiğimi, sonra gelmediğimi söz etmişsiniz. Ben oraya bir gün sonra tam 7 kişilik grup yolladım. Genel Sekreterim, Genel Sekreter yardımcılarım lakin bundan bahsetmiyorsunuz bir. İkincisi; orada olsaydım milleti oradan kovardım demişsiniz. Kimseyi kovmaya gücünüz yetmez, hele beni hiç yetmez bunu bilin. Lakin ne yazdıklarına bir bakın.

BİZ SİZDEN TEŞEKKÜR BEKLEMİYORUZ

Yanlışlık yapıldı, düzelttim teşekkür de demişsiniz. Biz sizden teşekkür beklemiyoruz onu söyleyeyim. Ben esasen konuşmalarımda söyledim ‘Görevimizi yaptık’ diye. Lakin üstten aşağıya herkese teşekkür edince, itfaiyeye teşekkür etmemenizi çok manidar buldum. Ben hani bu röportajınızı da bahtsız bir röportaj olarak görüyorum. Hiç yakıştıramadım size. Ben orada hem sizi telefonla aradım o gün, sonra görüştük. Motamot o denli. Telefonla aradınız, görüştük. Niçin demiyorsunuz? ‘İmamoğlu’yla ben telefonda görüştüm’ demiyorsunuz? Sayın Başhekim’le orada konuştuk. Takımımı yolladım ‘Her türlü takviyeye, yardıma hazırız’ diye size yolladım. Ondan bahsetmiyorsunuz.

ŞAHSINIZ BENİ İLGİLENDİRMİYOR LAKİN YURT İLGİLENDİRİYOR

Yani benim size istirhamım şu: Kadim bir kurumun başındasınız, bir vakfın ve bir şifa yurdunun başındasınız. Şahsınız beni ilgilendirmiyor fakat yurt ilgilendiriyor. Orası, o hoş kadim kurum ilgilendiriyor. Her vakit oranın hala yanındayız. Bunu her yerde söyledim. Tekrar da söylerim. Hani siyasete niyetiniz var ise o beni ilgilendirmiyor. Sözlerinizi şayet gazete çarpıtmışsa gazeteyle ilgili de bir düzeltme istemenizi tavsiye ederim size.”